Aile toplumun temel direğidir. Bu direk yıkılırsa toplumumuzun ayakta kalması mümkün değildir. Huzur da ailenin varlığını sürdürebilmesi için en büyük güçtür. Huzurlu aileden terbiyeli çocuklara..
Aile toplumun en küçük sosyal birimidir. Dolayısıyla sağlam ve güçlü bir toplum yapısının oluşması sağlıklı ve güçlü aile yapısına bağlıdır. Sağlıklı ve güçlü aileler de, ancak sağlıklı ve sağlam kişilikli bireylerle kurulabilir. Önemi dolayısıyladır ki, İslam Dini hem aile kurumuna hem de ailede çocuğun yetiştirilmesine büyük önem vermiştir. Kur’an-ı Kerim çocukları ‚göz bebeği‛ olarak nitelendirmekte ve çocukların aileler için bir imtihan vesilesi olduğunu bildirmektedir. Peygamber efendimiz de aile ilişkilerine ve çocukların yetiştirilmesine büyük önem vermiştir. O, “Şüphesiz ki bir çoban güttüğü sürüden sorumlu olduğu gibi, kişi de ailesinden, çoluk çocuğundan sorumlu tutulacaktır.”buyurarak eşlerin birbirlerine ve çocuklarına karşı sorumlu olduklarını hatırlatırken, “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi bir hediye vermiş olamaz.” buyurarak da bir babanın en öncelikli görevinin, çocuğa bol harçlık veya pahalı oyuncaklar almak değil, güzel bir terbiye vermek olduğunu vurgulamıştır. Çocuğun kişilik gelişimi ailede başlar. Çocuğun özellikle okul öncesi dönemde aile içinde geçirdiği yaşantıların ve bu dönemin izlerinin onun yetişkinlik yıllarındaki kişilik özellikleri üzerinde belirleyici rolü olduğu kabul edilmektedir.